Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

29 Temmuz 2011 Cuma

örüntü


sarıya çalan ev.
"hep buradayım,hep benim" der gibi.

[bir anda çıkıverdiler karşıma arabayla hızlıca geçerken önünden. O 'muhteşem villalarının' ardına kurunmuş bir kabile. ]
Urla-İzmir

k.ent.ari


Tolgası ışıldayan Hektor yan yan baktı,dedi ki:
"Pulydamas,bu sözlerin hiç hoşuma gitmedi,
gene kente kapanmamızı buyuruyorsun ha?
Şu duvarlar arasında sıkışıp kalmaktan bıkmadınız mı?

... "


su


İki tepenin ardındayım,arasından su sızmakta kıyıya,ayaklarıma. Babamla ufak bir gezinti.Nereye gitsek,akan bir çeşme,bir su buldum mu,arkada hazır bekleyen kişi sayısına göre bardak,kahve,şeker ve çırpıcı.Çırpıcının prize giren ucu,yolculuklar için değiştirilmişti çoktan.

Arkada hafif acı,köpüklü kahvelerimiz hazır oluyorken ; bacaklarımı örten pantolonun paçaları sıvandı önce. Tepenin ardından süzüle süzüle gelen serin,tuzlu suya dokundu parmaklarımın ucu,sonra biraz daha içeri...parmaklar,el,kol...derken yüzüme çarptı.
Kıyıya yaklaştıkça köpüren sular,cıvıldaşan kumların üzerine yattı.


[yarım kalan hikayeler] Urla-İzmir

22 Temmuz 2011 Cuma

k.ask


Son zamanlarda motorla çok gezer oldum İstanbul'u ve şimdi Barcelona'da bunca insanı motor kullanırken görmek öyle canını çektiriyor ki! her ne kadar sadece motorun sefasını süren taraf olsam da,şehri bütün dinamiğiyle ve dinamik bir şekilde gezmek nasıl da istedim.
yol dönüyorsa sen de yola döneceksin. kıvrımları varsa sokaklarının biraz dans edeceksin!

pacwoman. yazlık kaskı takmaya davet!