Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

31 Aralık 2012 Pazartesi

k.art.2013

[Nar] konsepti ile 2013 kartları hazırlandı. 
Sahiplerine ulaşmak üzere yola çıktılar. 




İçinde küçük süprizlerle... 
İlk yolculuğunda 



28 Aralık 2012 Cuma

Koçtaş 2012 Mutfak Tasarımı




Nilden Başarslan ile birlikte katılmış olduğumuz "Koçtaş 2012 Açık Mutfak Tasarımı Yarışması"nda  "SOS Mutfak" 2.lik ödülü aldı.

RAPOR:
SOS.Mutfak tasarımı, günümüzde kullanılan mevcut mutfaklardaki ‘erişilebilirlik’ sorunu üzerinden yola çıkılarak planlanmıştır. Günümüz mutfaklarının yüksek raf sorunu, ağır kütleleri ve kısa süreli değişime kapalı olmaları tasarımı yol gösteren diğer etmenlerdir. Yaşam alanı içerisindeki mutfak kullanıcılarının ( kısa boylu insanlar, engelliler, yaşlılar, çocuklar) karşılaştıkları ‘erişilebilirlik’ problemleri, kısa vadeli geçici eklemli tasarımlarla çözülmeye çalışılıyor olduğu gözlemlenmiş ve bu problemlerin en başından ele alınarak kullanıcı-gereksinim-tasarım methoduna uygun olmadığı farkedilmiştir. Bu sebeple ‘erişilebilirlik’ problemine, geleneksel mutfak öğeleri ve mobilyaları baştan düşünülerek çözüm üretilmeye çalışılmıştır.
SOS.Mutfak, öncelikle yaşam alanı ve mutfak arasındaki ortak eylemlere göre hacimleri gruplandırmıştır. Bu gruplandırma mutfağın teknik alanlarının (pişirme, yıkama) toplandığı teknik alan, mutfak ve yaşama alanı ortak depolama alanlarının olduğu depolama alanı ve ortak yemek alanı olarak 3e ayrılmıştır.
Teknik alan, yaşam alanı ve mutfak arasındaki eylemlerin ayrışmaması adına 2 hacim arasında ortak bir noktaya konumlandırılmıştır. (Yaşam alanında oturan misafirle kahveyi yaparken sohbete devam edebilmek, bebeğe göz kulak olurken yemek yapabilmek vs..)
Depolama alanı, iki hacimdeki tüm ürünleri depolayacağı gibi, ‘erişilebilirlik’ sorununa en önemli çözümü getirecek alandır. Soruna mevcut mutfaklardaki depolama araçlarının hafifletilmesi, küçültülmesi ve hareketli hale getirilmesiyle yaklaşmıştır. Bu sayede, 40x40x40 cm lik modüllerde saklanan mutfak ürünleri, hareketli hale geldiği için, ulaşılması kolay ve az kullanılan malzemelerin daha uzak raflarda muhafaza edilebileceği bir yere dönüşmüştür. Örneğin misafir yemek takımlarınız, bu depolama alanının tavana en yakın bölümünde saklanabilir ve nadiren kullanılmak istediğinde mekanik sistem ile yakın bir noktaya çağrılarak alınabilir. Bu hareketli sistem için, depolama duvarında bir hareket aksı belirlenmiş ve bu aks boş kalacak şekilde geri kalan her nokta kullanıma açılmıştır. Ayrıca, modüllerin hareket edebileceği ray sistemi duvarda içe gömük boşluklar yaratılarak döşenmiştir. Modüller, önce çelik taşıyıcılara monte edilecek ve çelik taşıyıcıları sayesinde ray sistemi içerisinde hareket edebileceklerdir. Belirlenen bu sistem, 40x40x40 cm lik modüllerin farklılaşmasına da olanak sağlamıştır. Buradaki mutfak tasarımı örneğinde, bu modüllerin ahşap, metal, perfore metal, plastik kullanımları önerilmiştir. Bunlarında dışında, kişiler kendi modüllerini de üretip kullanabileceklerdir. Aynı zamanda mevcut mutfaklardaki ‘buzdolabı’ olarak kullanılan araç, bu depolama duvarında ‘soğuk depolama alanı’ olarak, teknolojinin de getirdiği yeniliklerle mevcut dış sınırlarından kurtarılarak sabit çekmece modülleri olarak kullanımı önerilmiştir. Yemek alanı ise, yaşam alanı ve mutfağın kullanımında tek bir birim olarak teknik birime hareketli olarak takılmış, gerektiği zaman büyüyebilen, gerektiği zaman tezgah olabilen ve tamamen ayrılabilen bir masa olarak tasarlanmıştır.
SOS.Mutfak’taki ‘erişilebilirlik’ sorununa önerilen hareketli modüllerin oluşturduğu depolama alanı, yaşam alanı içerisindeki diğer depolama alanlarına da adapte edilebilmektedir. Örneğin, kıyafet depolama alanı olarak kullanıldığında, kışlık malzemelerin, kullanılmadığı zamanlarda ulaşımı zor alanlarda, kullanıldığı zamanlarda hareket ettirilerek ulaşımı kolay alanlara getirilmesi gibi. Bir diğer depolama birimi olarak kitaplıkların da bu sistemden yararlanması söz konusudur. Kaynak kitapların sürekli ulaşıma açık alanlarda, okunmuş kitapların ulaşımı daha zor, istendiğinde çağırılabilen alanlarda depolanması gibi.

5 Haziran 2012 Salı

TUPMO

2011/2012 güz yarıyılında Doç.Dr.Ayşe Nil Türkeri ve Ar.gör.Kevser Coşkun yürütücülüğünde Maslak -Ayazağa Yerleşkesi için tasarlanan Mimarlık Ofisi.
İlk fikirler üzerine pafta ;


Teknik çizimleri yolda...

3 Ocak 2012 Salı

geyik kafası

2010Bahar .
Tarihini tam olarak hatırlamıyorum aslında. Geyiklere takıntımın olduğu sıralarda yapılmıştı.

Önce tel ile bir deneme yapıldı. Çizilerek kalıbı çıkarıldı.
Aslında denemek istediğim mukavvayı bükerek elde etmekti.
Yapı elemanları tasarımında arta kalan,mavi sprey ile boyanmış mukavvalar değerlendirildi. Önce bir su dolu bir kovanın içinde yeterli esnekliğe kavuşana dek bırakıldı.
Daha sonra kalıba göre eğriler oluşturuldu. Sonra kurumaya bırakıldı.

1 Ocak 2012 Pazar

karlı geyik




31.Aralık.2011

Yılbaşını ptt [pijama,terlik,televizyon] modunda geçirme kararı ile öğlenden mutfağa girildi. fırında hindi yerine fırında tavuk tercih edildi. Noel kıyafetlerindense mutfak önlüğü giyildi,harika fizy mood müzikleri eşliğinde akşam için yemekler hazırlandı.


Kabızlık yapabilir [denemekte fayda var] :
Bolca televizyon
hafif şarap
iyi yemek
pijama
yastık

k.art


[Balonun ne renk?] konsepti ile 2012 kartları hazırlandı.

Sahiplerini bulmak üzere yola çıktılar çoktan.
2si Eskişehir'e,1i İzmir'e,1'i Ankara'daki evine ulaştı.
İstanbul'dakiler minik sürprizlerle sahiplerinin ellerinde.



Ankara'da

Yolda kalanlar da var tabi!
[on the way]




Koçtaş Ürünleriyle İç Mekan Tasarımı


2011.
İkincisi düzenlenen yarışmanın konusu "banyo tasarımı"
Yunus Emre Kara ile birlikte hazırladığımız projelerden biri mansiyon ödülü alırken,diğeri son aşamada elendi.

Mansiyon ödülü alan proje;
Son aşamada elenen proje;








buradan da ulaşabilirsiniz.

TaM24sa - Design Charette

30Nisan 10.00-1Mayıs 10.00
24 saatlik tasarım maratonu - Taşkışla Ortabahçe Ütopyası

Yunus Emre Kara ile hazırladığımız "düş.ey.lem" projesi 1.mansiyon ödülünü almaya hak kazandı.


record.s1

15 Nisan 2011.
Birinci sınıflarla İzmir-Ildırı'ya yapılan teknik geziden İstanbul'a (soğuk ve hafif yağmurlu bir kente) dönüşün ardından,ertesi gün sabah hızlı adımlarla okula girerken sevgili Aslıhan Şenel'in cümlesi beni uyandırdı: "Barselona'ya bir gezi var."


Üstüne hızla her şey çabucak gelişti ve Barselona hazırlıklarına başlandı. Uluslararası workshop'ın 11.sini düzenleyen Barselona Teknik Üniversitesine davetli 5 öğrenci katıldık. Barselona'daki ilk gün için her grubun kendi şehri ile ilgili turizm üzerine bir sunum hazırlanması istenmişti. Aslıhan Şenel ile bir kaç görüşmenin üzerine Taksim-Galata-Karaköy-Eminönü-Sultanahmet aksı üzerinde keşfe çıkıldı.
Görsellerin biraraya getirilmesi için ilk toplantı Makina Fakültesinde Epgik'in (ortabahçe yazarları) atölyesinde yapıldı. Gezilen aks üzerinden elde edilen görüntüler ile turistik aksın nasıl değiştiğini gösteren bir kesit yapıldı.Görsellerin yanında bir de video hazırlandı. 5 farklı büyüklükteki karelerde İstanbul'un farklı noktalarının görüntüleri,sesleri biraraya getirildi.

Ve sonra Barselona'ya uçuşumuz gerçekleşti. Keyifli bir yolculuk sayılabilirdi tabi Barselona'nın bitmek bilmeyen uzun koridorlu metro hattı bağlantıları olmasa! Son hazırlıklar yapılırken BBG evi gibiydik.

Ertesi gün okulda sunumlar için tüm gruplar okulda toplandı. Sunum sırası geldiğinde "Estambul" sesleri çalınıyordu kulağımıza. Merakla bekleniyordu İstanbul. Heyecan ve endişe ile karmakaraşık hisler,darmadağın bir kafa,karşımda ilk defa böyle bir topluluk...

ve harika bir sunum.

Diğerlerine nazaran kısa ve güçlü bir sunumdu.



NOT: Video dosyalarımın içinde olmadığından sonra eklenecek.Şimdilik bu var.