Nilden Başarslan ile birlikte katılmış olduğumuz "Koçtaş 2012 Açık Mutfak Tasarımı Yarışması"nda "SOS Mutfak" 2.lik ödülü aldı. RAPOR: SOS.Mutfak tasarımı, günümüzde kullanılan mevcut
mutfaklardaki ‘erişilebilirlik’ sorunu üzerinden yola çıkılarak planlanmıştır.
Günümüz mutfaklarının yüksek raf sorunu, ağır kütleleri ve kısa süreli değişime
kapalı olmaları tasarımı yol gösteren diğer etmenlerdir. Yaşam alanı
içerisindeki mutfak kullanıcılarının ( kısa boylu insanlar, engelliler,
yaşlılar, çocuklar) karşılaştıkları ‘erişilebilirlik’ problemleri, kısa vadeli
geçici eklemli tasarımlarla çözülmeye çalışılıyor olduğu gözlemlenmiş ve bu
problemlerin en başından ele alınarak kullanıcı-gereksinim-tasarım methoduna
uygun olmadığı farkedilmiştir. Bu sebeple ‘erişilebilirlik’ problemine,
geleneksel mutfak öğeleri ve mobilyaları baştan düşünülerek çözüm üretilmeye
çalışılmıştır. SOS.Mutfak, öncelikle yaşam alanı ve mutfak arasındaki ortak
eylemlere göre hacimleri gruplandırmıştır. Bu gruplandırma mutfağın teknik
alanlarının (pişirme, yıkama) toplandığı teknik alan, mutfak ve yaşama alanı
ortak depolama alanlarının olduğu depolama alanı ve ortak yemek alanı olarak 3e
ayrılmıştır. Teknik alan, yaşam alanı ve mutfak arasındaki eylemlerin
ayrışmaması adına 2 hacim arasında ortak bir noktaya konumlandırılmıştır.
(Yaşam alanında oturan misafirle kahveyi yaparken sohbete devam edebilmek,
bebeğe göz kulak olurken yemek yapabilmek vs..) Depolama alanı, iki hacimdeki tüm ürünleri depolayacağı
gibi, ‘erişilebilirlik’ sorununa en önemli çözümü getirecek alandır. Soruna
mevcut mutfaklardaki depolama araçlarının hafifletilmesi, küçültülmesi ve
hareketli hale getirilmesiyle yaklaşmıştır. Bu sayede, 40x40x40 cm lik
modüllerde saklanan mutfak ürünleri, hareketli hale geldiği için, ulaşılması
kolay ve az kullanılan malzemelerin daha uzak raflarda muhafaza edilebileceği
bir yere dönüşmüştür. Örneğin misafir yemek takımlarınız, bu depolama alanının
tavana en yakın bölümünde saklanabilir ve nadiren kullanılmak istediğinde
mekanik sistem ile yakın bir noktaya çağrılarak alınabilir. Bu hareketli sistem
için, depolama duvarında bir hareket aksı belirlenmiş ve bu aks boş kalacak
şekilde geri kalan her nokta kullanıma açılmıştır. Ayrıca, modüllerin hareket
edebileceği ray sistemi duvarda içe gömük boşluklar yaratılarak döşenmiştir.
Modüller, önce çelik taşıyıcılara monte edilecek ve çelik taşıyıcıları
sayesinde ray sistemi içerisinde hareket edebileceklerdir. Belirlenen bu
sistem, 40x40x40 cm lik modüllerin farklılaşmasına da
olanak sağlamıştır. Buradaki mutfak tasarımı örneğinde, bu modüllerin ahşap,
metal, perfore metal, plastik kullanımları önerilmiştir. Bunlarında dışında,
kişiler kendi modüllerini de üretip kullanabileceklerdir. Aynı zamanda mevcut
mutfaklardaki ‘buzdolabı’ olarak kullanılan araç, bu depolama duvarında ‘soğuk
depolama alanı’ olarak, teknolojinin de getirdiği yeniliklerle mevcut dış sınırlarından
kurtarılarak sabit çekmece modülleri olarak kullanımı önerilmiştir. Yemek alanı
ise, yaşam alanı ve mutfağın kullanımında tek bir birim olarak teknik birime
hareketli olarak takılmış, gerektiği zaman büyüyebilen, gerektiği zaman tezgah
olabilen ve tamamen ayrılabilen bir masa olarak tasarlanmıştır. SOS.Mutfak’taki ‘erişilebilirlik’ sorununa önerilen
hareketli modüllerin oluşturduğu depolama alanı, yaşam alanı içerisindeki diğer
depolama alanlarına da adapte edilebilmektedir. Örneğin, kıyafet depolama alanı
olarak kullanıldığında, kışlık malzemelerin, kullanılmadığı zamanlarda ulaşımı
zor alanlarda, kullanıldığı zamanlarda hareket ettirilerek ulaşımı kolay
alanlara getirilmesi gibi. Bir diğer depolama birimi olarak kitaplıkların da bu
sistemden yararlanması söz konusudur. Kaynak kitapların sürekli ulaşıma açık
alanlarda, okunmuş kitapların ulaşımı daha zor, istendiğinde çağırılabilen
alanlarda depolanması gibi.