Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

23 Nisan 2011 Cumartesi

masalör.

Hikaye bu ya! baştan yazılacak...
Çocukluğumun geçtiği yollar,anılar,ve çok daha geride kalanlar.

Proje2 grubuyla yapılan gezideydim. Ildırı-Karaburun çevresinde dolandık. Terk edilmiş Rum köyleri ya da yaşanmaya/yaşamaya devam eden köyler gezildi. Öğlenleri küçük bir koyda kalamar yenilip bira içildi.
Biraz da,e Ege kızıyız ya,hafif kavrulmuş bir ten ile yola devam edildi.

İlk gün 'gidilen köylerde ki eski hayatlar nasıldır?' ın üzerine düşler kuruldu. İkinci gün bu kurulanların üzerine kurgular yapıldı.

Ama işin hep şu tarafındaydım. Geçmişte burada ne yaşandığını,insanların nasıl yürüdüğünü,hangi yolları kullandığını,ya da sular nereye kadardı...böyle bir sürü şey.
Geçmişte nelerin olabileceğini düşünüp kurgularken bile,aslında bugündeydik ve kendi düşlerimizi çoktan oluşturmaya başlamıştık.

Ama ben tabi ki uzundur görmediğim yüzünü görüyordum İzmir'in.
Sadece o anı yaşamaya çalıştım...Ama üretmekten yine de geri kalmadım.
Anı ördüm,hikayenin örgüsünü ördüm. Hepsi aynı hammaddeden üretilmiş iki farklı şeyi biraraya getirdim. Parça bez ve iplikler. Artık olmaları gerektiği gibiler.

ya da daha da uzayıp gitmeliler.
hikayede ki gibi,biraz suya biraz da buluta deyip geçmeliler.

Bir de hikayenin örgüsü ters örüldü. Aslında yazıya göre ters.
Arap örgüsü oldu biraz bu.

İyi uykular.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder